Eğitim Programımız


OYUN BAHÇESİ ANAOKULU EĞİTİM PROGRAMLARIMI

Okulumuzda Sentezleyerek Uyguladığımız Okul Öncesi Eğitim Programlarımız ;

Her yaş grubu için özel hazırlanmış eğitim programlarımız çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimlerini destekler. Çocuklar bu programlarda yaparak, yaşayarak, eğlenerek ve yaratıcılıklarını kullanarak, gözlem yaparak, grup çalışmalarının zevkine vararak, problem çözerek öğrendiklerini yaşama geçirirler.

* HİGH SCOOPE PROGRAMI (Etkin Öğrenme)
* ORFF YAKLAŞIMI
* MULTPLE INTELLİGENCE (ÇOKLU ZEKA ) PROGRAMI
* SCAMPER
* PYP (Primary Years Pragramme-İlk Yıllar Pragramı)
* YAŞAYAN DEĞERLER
* PROJE TABANLI EĞİTİM SİSTEMİ

HİGH SCOPE EĞİTİM SİSTEMİ
1962 yılında ABD de David Weikard ve meslektaşları tarafından geliştirilen ve bugün dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde uygulanmakta olan bir eğitim programıdır. Çocukların çok yönlü gelişimine bir başka değişle ‘sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine önem veren lisanslı bir programdır.

ETKİN ÖĞRENME
High Scope programının temel sürecini oluşturur. ‘Çocuğun yeni bir anlayışı; nesnelerle uğraşarak ve insanlarla düşüncelerle, olaylarla etkileşimi girerek zihninde yapılandırdığı bir öğrenme şeklidir. Etkin öğrenmede çocuklar materyalleri kullanırlar. Çevrelerindeki dünyayla düşünerek etkileşime girerler. Etkin öğrenme hem zihinsel hem de fiziksel etkinliği içerir.Sınıfta etkinlik köşeleri açıkça belirlenmiştir, ilginç materyaller vardır.Düzenli bir günlük program izlenir.Etkinlikler çocukların ilgilerine hareketlerine dayanır.Çocuklar pasif alıcılar değil kendi öğrenmelerinin aktif sorumlularıdır.Çocuklar oynayacakları materyalleri seçerler, materyallerle ne yapacaklarına karar verirler. Etkin öğrenme sürecinde çocuklar tüm duyularını kullanarak materyalleri tanırlar. Çocuklar bütün bedenleri ile öğrenirler. Çocuklar kendileri için anlamlı olan deneyimler ile ilgili konuşma özgürlüğüne sahiptirler.

High scope (etkin öğrenme) eğitimi ile çocuklarımızın gelişimsel hedefleri dikkate alınarak bedensel, sosyal, duygusal, zihinsel, psikomotor, bilişsel ve dil alanlarında gelişimlerini desteklemekteyiz.

Sistemimiz, High Scope yönteminde olduğu gibi “Planlama Zamanı”, “Çalışma Zamanı” ve “Hatırlatma Zamanı” gibi zamanlara bölünmüştür. Günlük çalışma saatinin sonunda hatırlatma yapılarak, o gün yapılan çalışmaları, etkinlikleri, yedikleri yemekleri ve öğrendiklerini çocuklardan anlatmaları istenir. Günlük planlar ve sınıf düzeni sayesinde, çocuklarda sorumluluk ve kontrol duygusu geliştirmek hedeflerimizdendir. Yine High Scope eğitim sisteminde olduğu gibi; Planla-Yap-Değerlendir süreci ile öğrenme deneyimleri kazanmaları ve problem çözmeleri için çok sayıda fırsat sağlanır. Bu yaklaşım, çocukların özgüvenlerini ve bağımsızlıklarını destekler, sorumluluk alma ve zaman denetimi yeteneklerini geliştirir.

MULTPLE INTELLİGENCE (ÇOKLU ZEKA ) PROGRAMI
Multiple Intelligence (çoklu zeka) teorisi ile de çocuklarımızın baskın yeteneklerini ve yönlerini belirleyip onları daha iyi seviyelere taşıyabilmek, dolayısıyla çocuklarımızın sadece bir yönde değil, bütün ilgi alanlarında ulaşabilecekleri maksimum bilgi ve beceriye eriştirmek hedeflenmiştir.

Biz, çocuklarımızı öğrenmeye değil, öğrenmeyi sevmeye cesaretlendiriyoruz.

ÇOKLU ZEKA KURAMI
Howard Gardner’ın 1983 yılında “Frames of Mind: The theory of multiple intelligences (Düşünüş Biçimi: Çoklu Zeka Kuramı) adlı eserinde ortaya koyduğu “Çoklu Zeka Kuramı”, zekanın toplumlar ve eğitim üzerinde yıllardır sürüp giden etkisini yani sadece dil ve matematik zekasını hesaba katan klasik zeka testi ve zeka tanımlamasını tarihe karıştırmıştır. Gardner, zekanın iki değil, sekiz yönü olduğunu savunmuştur. Böylece sadece matematikte ve dilde başarılı olanların değil, müzikte, sporda, dansta, iletişimde, doğada, resimde kendini gösterenlerin ve kendini iyi tanıyanların da zeki olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Çoklu zeka kuramının amacı, eğitimde bireylerin neler yapabildiğinden çok neler yapabileceğinin düşünülmesidir. Günümüzde eğitim ve psikoloji alanındaki gelişmelerle klasik testlerin çocukların değerlendirilmesinde yeterli olamayacağı, onların potansiyel yeteneklerinin de ortaya çıkarılması gerektiği görüşü vardır. Gardner’a göre zeka, problem çözme kapasitesi ya da değerli bir ya da birden çok kültürel yapı ürününe şekil vermektir. Gardner bireylerin aynı düşünüş tarzına sahip olmadıklarını ve eğitimin eğer bu farklılıkları ciddiye aldığı düşünülürse, bütün bireylere en etkili şekilde hizmet edeceğini belirtmiştir. Eğer bireyler farklı zeka bileşenlerini’ tanıyabilirlerse karşılaşacakları sorunları çözmede daha şanslı olabilirler.

Çoklu zeka her bilim alanında öğrencilerin öğrenmelerini artıran bir öğretim süreci olarak algılanmaktadır.

Neden Çoklu Zeka?
İnsandaki potansiyelin en üst sınırlarına kadar geliştirilebilmesi, ancak ona çok erken sağlanabilecek olanaklarla mümkün olabilir. Sınıflarda görsel, bedensel,doğa ve müzik zekası gibi çoklu zeka eğitim alanlarını kullanmadaki amaç; öğrencilerin bu alanlardaki yeteneklerini en üst noktaya çıkarmak ve onların bu alanlardaki ilgi ve eğilimlerini bir araç olarak kullanarak, eğitim ve öğretim ortamlarını zevkli hale getirmek, dolayısıyla da öğrenme fırsatlarını arttırmak olmalıdır.

Örnek Sınıf Çalışması:
Düğmelerle çeşitli kavramları ( daire, büyük, küçük, orta, doku, desen, farklılık, işlevi, rengi, eşleştirme, gruplama, sayısı, eksiltme, arttırma… ) eğlenirken öğrenmek.
Kelebekler, Arılar, Penguenler adını alıp oluşturulan gruplarla puzzle yapma yarışı .

» Etkin Öğrenme
Türkçe-Dil Etkinlikleri( Sözel-Dilsel Zeka) : Kelimelerle düşünme ve ifade etme, kelimelerin anlamını kavrayabilme, şiir okuma, hikaye anlatma, gramer bilgisi, soyut düşünme, kavram oluşturma gibi olayları içeren, dili etkili kullanma ve üretme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Okuma-yazma, öykü dinleme ve anlatma becerisini geliştirici etkinlikler, kelime oyunları, drama çalışmaları.

Müziksel ve Ritmik Zeka : Sesler, notalar, ritimlerle düşünme, farklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler oluşturma becerisidir. Çevreden gelen seslere ve müzik aletlerine karşı duyarlılık kapasitelerini içerir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Şarkı dinleme, öğrenme ve söyleme müzik aletleri çalma, ritm çalışmaları.

Oyun Etkinlikleri (Bedensel-Kinestetik Zeka) : Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut (el-göz) koordinasyonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Her türlü fiziksel gelişim (büyük ve küçük kas) etkinlikleri, jimnastik, dans, folklor, parmak boya, hamur-kil-seramik çalışmaları, el-göz koordinasyonunu geliştirici etkinlikler, yaratıcı drama etkinlikleri.

Sanat Etkinlikleri (Görsel-Mekansal Zeka) : Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerler düşünme,  3 boyutlu nesneleri algılama ve muhakeme etme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; her türlü görsel algı ile ilgili etkinlikler, hayali öykü anlatma, drama, her türlü yaratıcı etkinlikler, resim ve sanatsal etkinlikler.

Fen ve Doğa Etkinlikleri (Doğa Zekası) : Doğadaki bütün canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Her türlü fen ve doğa etkinlikleri, deneyler, proje çalışmaları, geziler.

Drama Çalışmaları (Kişilerarası Sosyal Zeka) : Grup içinde işbirliği yapma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu düşünce ve davranışlarını anlama, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Arkadaşlık kurma, liderlik, paylaşma ve sosyalleşmeyle ilgili etkinlikler, sohbet ve tartışmalar.

Okuma ve Yazmaya Hazırlık Çalışmaları (Mantıksal ve Matematiksel Zeka) : Sayılarla düşünme, hesaplama, sonuç çıkarma, mantıksal ilişkiler kurma, problem çözme, sayılar, geometrik şekiller gibi soyut sembollerle çalışma, bilginin parçaları arasında ilişkiler kurma becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Bilmece ve bulmacalar, her türlü problem çözme ile ilgili aktiviteler, deney yapma, araştırma, matematik-sayı ve kavram eğitimi, okuma ve yazmaya hazırlık çalışmaları, fen etkinlikleri, bilgisayar çalışmaları.

Kişisel İçsel Zeka : İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlendirme ve kendisi ile ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir. Bu alanı geliştirmek için yaptırılacak çalışmalar; Okuma ve yazmaya hazırlık çalışmaları, kendini ifade etme becerileri ile ilgili aktiviteler, yaratıcı düşünme ile ilgili aktiviteler, problem çözmeyle ilgili aktiviteler.
Haftalık özel günler programımızla zaten eğlenceli olan eğitim tempomuzu daha da eğlenceli hale getiriyoruz.

ÇOCUKLARIN YARATICILIĞINI GELİŞTİRMEDE ALTERNATİF BİR YOL SCAMPER
Çocuklarımızın yaratıcılığını geliştirmede ve hayal gücü, sezgi, düşünme, orijinallik hazinelerini korumada scamper yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntem, çocuklara düşüncelerini değiştirmeleri ya da birleştirmeleri konusunda adım attırarak yaratıcı düşünmelerini sağlar. Scamper yöntemi okul öncesinden başlayarak her düzeyde eğlenceli bir şekilde uygulanabilir. Bu yöntem tek bir nesneye yöneltilen düşünme yöntemi serisidir. Bunun için tek bir nesne seçilir ve beyin fırtınası yoluyla bu nesne değiştirilip geliştirilebilir. Bunu yapmak için çocuğa sorular sorulur. Bu sorular çocuğun daha önce alışık olmadığı şekilde düşünmesini sağlar. Bu sorular bir anlamda farklı düşünme becerilerini kazandırmaya yönelik itici bir güçtür. Çocukların düşüncelerini geliştirip onların keşif yapmasını cesaretlendirir.

Yaratıcılıklarını ve kendi görüşlerini geliştirmeler için gereksinimlerine uygun pratik yapma olanağı yaratır. Ayrıca esnek düşünmeyi ve kalıpları yıkmayı öğretir. Çocuğa yaratıcılıkla ilgili ne kadar çok çalışma yaptırılırsa farklı düşünme becerisi de o oranda gelişir.

SCAMPER anlamı olmayan bir sözcük. İngilizce 7 tane kelimenin ilk harflerinden oluşmuş bir akrostiştir.

Substitude= Yer değiştirme
Combine= Birleştirme
Adapt= Uyarlama
Modify, Minify, magnify= Değiştirme, küçültme, büyütme
Put to other uses= Diğer kullanışlarının yerine koyma
Eliminate= Çıkarmak, yok etmek
Reverse, Rearrange= Tersine çevirme ve yeniden düzenleme

Oyun Bahçesi Anaokulu’nda çocukların yaratıcılıklarını geliştirmeye uygun ortam yaratarak farklı düşünme becerilerini geliştirmeye olanak tanıyoruz. Scamper yöntemi ile çocukların çok boyutlu düşünmelerini ve konu ne olursa olsun yaratıcı çözümler üretmelerini sağlıyoruz.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE PYP
Merkezi İsviçre de bulunan IBO (international Baccalaureate Organization – Uluslararası Bakalorya Organizasyonu ) kültürlerarası anlayış ve saygı temeline dayalı bir gelecek için, sorgulayan, bilgili, duyarlı, farklılıklara olumlu bir bakış açısıyla bakabilen nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.

PYP çocuğun yalnızca sınıf içinde değil, dış dünyada da değişik ortamlarda öğrenmeye devam ettiği düşüncesinden yola çıkarak bireyin bütünsel gelişimi üzerine odaklanmıştır. Çocuğun akademik, sosyal, fiziksel, duygusal ve kültürel ihtiyaçlarına yönelik bir öğretim programı çatısı oluşturmuştur.

PYP (Primary Years Pragramme-İlk Yıllar Pragramı) : 3-12 yaş arasıdır.

Öğrenci Profilimiz ;
Araştırmacı,
Bilgiye ulaşma ve yararlanma yollarını bilen,
Karşılıklı saygıyı bilen,
Çevre ve topluma karşı duyarlı ve düşünceli,
Düşünen ve sorgulayan,
Kararlarının sorumluluğunu taşıyabilen,
Problem çözme becerisine sahip,
Yaratıcı düşünebilen,
Özgüveni gelişmiş,
Ulusal ve evrensel değerlere sahip

YAŞAYAN DEĞERLER EĞİTİM PROGRAMI
Tarihçe
YDEP 1995 yılında Birleşmiş Milletlerin 50. yıl dönümü kutlamaları için Brahma Kumaris ‘ in hazırladığı uluslar arası bir projeden gelişti. Daha İyi Bir Dünya için Değerlerimizi Paylaşalım isimli bu proje 12 evrensel değere odaklanmıştı. Birleşmiş Milletler sözleşmesinin önsözündeki bir ilkeden geliştirilmiş olan tema : ‘Temel insan haklarına, insan varlığının onuruna ve değerine olan inancı yeniden pekiştirmek için… ‘ idi.

KAPSAMI
Değerlere Duyulan Gereksinim
Dünyadaki tüm çocuklar şiddet,gün geçtikçe büyüyen sosyal problemler ve birbirlerine karşı ve onları çevreleyen dünyaya karşı saygı yoksunluğundan giderek daha çok etkileniyorlar.Pek çok ülkedeki ebeveynler ve eğitimciler alarm çanları çalan bu eğilimi tersine çevirmek için yardım çağrısında bulunuyorlar. Değerleri öğretmeye önem vermenin bu sorunun çözümüne katkıda bulunacağını inanlar çoğunlukta.İşte , Yaşayan Değerler : .Bir eğitim programı (YDEP) değerlere yönelen bu çağrıya bir yanıt olarak yaratıldı.

Yaşayan Değerler Eğitim Programı Nasıl Bir Programdır ?

Yaşayan Değerler : Bir Eğitim Programı ( YDEP ) değerlerin eğitimini işleyen bir programdır. Çocuklarının kazanmasını dilediğimiz bu değerler : Huzur, saygı , sevgi , sorumluluk , mutluluk, işbirliği , dürüstlük , alçakgönüllülük, hoşgörü, sadelik, ve birliktir. Öğretmenler öğrencilerini daha güvenli , başkalarına karşı daha saygılı ve kişisel yeteneklerinde ve işbirliği gerektiren sosyal yeteneklerinde olumlu bir gelişme göstermelerini amaçlamaktadırlar.

YDEP’ nın Amaçları:
* Bireylerin farklı değerlerin üzerinde derinlemesine düşünmelerine ve kendi düşüncelerini geliştirmelerine ve bunları kendileri ile, başkalarıyla, içinde yaşadıkları toplumla, en geniş anlamda dünyayla ilgili olarak ifade edip uygulamalarına yardımcı olmak.
* Olumlu kişisel ve sosyal seçimler yapma konusun anlayış, motivasyon ve sorumluluk duygusunun geliştirilmesi.
* Kendi kişisel, sosyal, etik değerlerini seçmeleri ve bunları geliştirmek ve derinleştirmek için pratik yöntemleri fark etmeleri için bireylere ilham vermek.
* Öğrencilerin her bakımdan büyümelerine, gelişmelerine ve seçimlerine yardımcı olarak onların toplumla saygı , güven ve doğru bir amaçla bütünleşmelerini sağlamaları için cesaret vermek

» PROJE TABANLI EĞİTİM
PROJE TABANLI EĞİTİMİN TANIMI
Proje tabanlı öğrenme, projeyi eğitimin temel unsuru olarak gören bir öğrenme anlayışıdır. Proje, düşünme, hayal etme, özgünlük demektir. Bu ise, kendi öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenmiş, özgün bireyler yetiştirmeyi ve bunu gerçekleştirecek bir öğrenme sürecini öngörür. Proje çalışmaları, okul öncesinde öğrenmeye değer bir konu hakkında çeşitli bakış açılarının derinliğine incelenmesi olarak tanımlanmaktadır. Proje çalışmalarında araştırmalar genellikle bir sınıf içindeki küçük bir grup ile, bazen bütün bir sınıf, nadiren de bireysel olarak çocuklar tarafından yapılmaktadır.

PROJE TABANLI EĞİTİMİN AMAÇLARI
Proje Yaklaşımı`nın genel amacı, çocukların zihinsel yaşantılarını geliştirmektir. Zihin teriminin kapsamında bilgi ve becerilerin yanı sıra duygusal, ahlaki ve estetik duyarlılık da bulunmaktadır. Küçük çocuklara uygulanacak eğitimin, çocukların zihinlerinin tüm kapsamını hedeflemesi gerekmektedir. Bu da çocukların, sorular oluşturmasını, bilmece çözmesini, çevrelerindeki önemli konulara ilişkin bilinçleri arttırmasını desteklemek içindir. Proje çalışmalarının beş temel amacı vardır.

1- Zihinsel Gelişimi Desteklemek
Araştırmalara göre erken yaşlarda akademik ve geleneksel yaklaşımların, küçük çocukların eğitimi için yeterli olmadığı ifade edilmektedir. Bunun nedeni olarak ise çocukların çevrelerine ilişkin anlayışlarının zenginleştirilmesi gerekliliği gösterilmektedir ve eğitimin temel amacının, çocukların dünyayı anlamasını sağlamak ve bunu geliştirmektir.

2- Etkinlikler İçinde Denge Oluşturmak
Proje çalışmaları çocukların verimliliğini arttırmakta kendiliğinden oyunlarından ve sistematik öğretim metotlarından öğrendiklerini arttırmak ve desteklemek amacıyla uygulanır. Çocukların çalışmalarına uyum ve süreklilik kazandırır.

3- Okul İle Yaşamı Birleştirmek
Proje yaklaşımına göre okul hayattır. Okulda zamanın bir bölümünün rahatlamaya, bir bölümünün ise çalışmaya ayrılması gerekmektedir.bu durumlarda ise proje çalışmaları programda çeşitlilik oluşturur. Böylece daha çok oyun yoluyla, kendi deneyimleri ile öğrenmeye açık olan küçük çocuklar, ilgi duydukları bir konuda, kendi belirledikleri yöntemlerle ve gereksinimleri olduğu kadar öğrenme olanağı bulmuş olacaklardır. Diğer yandan geleneksel okullar, gerçek yaşamdan farklı olmakta ve çocukları gerçek çevresi ile yüz yüze getirememektedir. Bu okullarda geleneksel konular işlenerek çocuklara gerçeğe benzemeyen bir çevre ile ilişki kurdurulmaktadır.

4- Sınıfta Topluluk Ruhunu Geliştirmek
Çocukların bir topluluk olarak sınıf ortamını yaşamaları, eğitimin bir diğer amacıdır. Bu ise tüm çocukların, grup deneyimi yaşamalarıyla olabilir. Proje çalışmaları, çocuklara, birlikte çalışma duygusunu oluşturmaları için fırsatlar vermektedir. Bu arada her çocuğun grup yaşamına katkıda bulunmaları farklıdır. Bu da çocukların bireysel farklılıklarını ortaya çıkarır.

5- Eğitimde Zorluklarla Mücadele Edebilmek
Proje tabanlı eğitimin bir diğer amacıda öğretmenlerimizin problem çözme yeteneklerinin açığa çıkarılmasıdır. Başka bir deyişle; hangi koşulda olursa olsun öğretmenlerin potansiyel problemlere yapıcı ve ikna edici çözümler getirmesi hem öğretmenlerin hem de çocukların problem çözme yeteneğinin gelişmesi yönünden değerlidir.

PBL – Project Based Learning
Proje Destekli Eğitim
Proje Destekli Eğitim ile çocuklar, normal derslerinde edinilen bilgileri uygulamayı, soru sormayı, alternatifler arasında seçim yapmayı, plan ve araştırma yapmayı öğrenirler. Herhangi bir eğitim programına takviye olarak kullanılabilen bu metod çocukların yaratıcılıklarını pekiştirir, özgüvenlerinin gelişmesine katkıda bulunur. Kendi ögrenimlerinde etkin bir rol oynadıklarından motivasyonları artıp her alandaki başarı oranları yükselir.

Amerika’da 10,000 kadar okulda uygulanan Proje Destekli Eğitim’de “proje” daha fazla ögrenilmeye değer bir konunun çocuklar tarafından derinlemesine incelenmesi anlamına gelir. Projeler tüm eğitim programını oluşturmazlar. Küçük çocuklar hem oynayıp keşfeder, hem de projelere katılırlar. Büyük çocuklar için ise projeler eğitim programlarındaki “sistematik” ögrenimlerimlerine destek olarak kullanılır.

Eğitimdeki son araştırma ve gelişmeler sonucunda çocuklarin değişken gereksinimlerine ve ilgi alanlarına daha iyi cevap verebilen birçok yenilik ortaya çıktı. Artık ezberlenen bilgi kadar hatırlanabilen bilgiye de önem veriliyor. Yanlızca adım adım verilen bilgilere ve öğrencilerin verilen direktiflere uymalarına değil, daha karmaşık, sonucu belirlenmemiş (open-ended) görevler üzerinde iş birliği yaparak çalısabilmeleri de beklenmekte.

Bunlara uygun bir ögrenim ortamı sağlayan Proje Destekli Eğitim bir metod’dan çok, bir yaklaşim tarzıdır. Projeler küçük çocuklarin dramatik oyun, el işi ve resim gibi faaliyetlerini okul dışındaki yaşamlarıyla bağlantı kurarak zenginleştiriyor. Soru sorma ve araştırma yapmanın yanısıra çocuklar aktivitelerine kendileri karar verir; sorun çözme yetenekleri gelişir; ögrendiklerini paylaşırlar; projelerde edindikleri bilgileri kullanmalarına fırsat tanınır. Hem duygusal, hem de başkalarıyla iş birliği yapabilmek gibi sosyal gelişimlerine katkısı olan bu yaklaşımla bir taraftan da sürekli düşünmeye teşvik edilirler.

”Proje yaklaşımı” ile derinlemesine yapılan incelemeler sırasında ögretmenlerin çocuklara iyi rehberlik etmelerini sağlayan bir dizi stratejiler verilir. Çocuklar kendi çözümlerini bulurken ögretmen sorunları biçimlendirir, çözüm ve kaynak bulmalarına yardımcı olur. Matematik ve fen gibi konular katılır, projelerin çocukların sene içerisinde ögrenmeleri gereken kavram ve becerileri içerdiğinden emin olunur.

İncelenecek konular hem çocuklar ilgilendiği için, hem de yaşamlarında anlamlı oldukları için seçilir. Çocuklar ögretmen yardımıyla kendi planlarını oluşturduktan sonra çogunlukla bir gezi düzenlenir ve/veya uzmanlarla röportaj yapılır. Sorular hazırlarlar ve her çocugun gezi/röportajlar sırasında önceden kararlaştırılmış sorumlulukları vardır. Edinilen bilgileri pekiştirmek için okulda yapılar inşa ederler. Öğrendiklerinin belgelendirilmesi ve sergilenmesi amacıyla resimler ve videolar çekilir, proje kitapları oluşturulur, duvar resimleri, posterler, resim ve el-işi faaliyetleri yapılır, grafikler ve çizelgeler düzenlenir.

Projeler sırasında çocukların öğrenmek için farklı amaçları oluşur. Herhangi bir şey öğrendikleri zaman bu yanlızca öğretmeninin hoşuna gitsin diye değil, kendi oluşturdukları sorulara cevap bulabilmek içindir. Proje yaklaşımının bir diğer avantajı ise anne-babaların çocuklarının çalışmalarına duydukları ilgidir kaynak materyaller alır, sınıfı misafir uzman olarak ziyaret ederler. çocuklarının evdeki öğrenmelerine olan katkıları, ev ile okul arasında artan iletişim ile çocuklarının gelişimlerine daha büyük katkıda bulunma fırsatını elde ederler.

Projeler küçük yaştaki çocuklar için özellikle çok değerlidir Çocukların kendi çalışmaları üzerinde etkinliklerinin olmasının sonraki senelerde görülen avantajları birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. Öğretmen tarafından yönlendirilmiş faaliyetler yerine çocuğun inisiyatifine bırakılan aktivitelere fırsat tanınan ana okulu sınıflarında eğitim görmüş çocukların ileride her alanda ve özellikle temel okuma, dil ve matematik becerilerinde daha üstün oldukları görülmektedir.

 



Bu sayfa 1987 kez görüntülenmiştir.